Quantcast
Channel: TürkHaber Ukrayna Haberleri » ahıska
Viewing all articles
Browse latest Browse all 4

AHISKA TÜRKLERİ SÜRGÜNÜNDE HAYATINI KAYBEDENLER HERSON’DA ANILDI

$
0
0

6
1944 yılının 14 Kasım’ı 15 Kasım’a bağlayan gece Ahıska Türklerinin tarif edilmez acılara sürüklendiği, yerinden yurdundan sürüldüğü, açlıkla-yoklukla-ölümle imtihanının 69. yıldönümü idi. Bu önemli gün Herson şehrinde yaşayan Ahıskalı Türkleri, Ukraynalılar, Odesa Başkonsolosluğumuz ve bölgedeki Türk işadamlarıncada unutulmadı. Sayısı 30 bine yaklaşan ve sürgünde hayatını kaybedenler yapılan törenle anıldı.

Ukrayna’da sayıları 10 bin civarında olan Ahıska Türklerinin yoğun olarak yaşadığı Herson şehrinin Çaplinka kasabasına bağlı Baltazarovka köyündeki törene sürgün tarihinin özetlenmesi ile başlandı.

1 dakikalık saygı duruşunun ardından yerel idareciler ve Ukraynalılar adına yapılan konuşmalarda bu acının ortak acıları olduğu, geçmişte yaşanan bu olayların bugün aradaki bağların daha da kuvvetlenmesi gerektiğini ortaya koyduğunu ve bölgelerinde yaşayan Ahıska Türkleri ile komşu olmaktan mutluluk duydukları ifade ettiler.

Ahıska Türkleri adına konuşma yapan ve toplumun kanaat önderlerinden Yusuf Can bey yaşı itibari ile bizzat kendisininde yaşadığı sıkıntılardan, zorluklardan bahsederek Ahıska Türklerinin biribirlerine olan bağlılığın önemini ve daha da artması gerektiğini vurguladı. Ukraynalı komşularının kendilerine gösterdiği yakınlığa da vurgu yapan Yusuf bey bölgeye yerleşmelerinde yardımcı olan Ukrayna makamlarına teşekkür etti. Böyle bir günde kendilerini yalnız bırakmayan Odesa Başkonsolosumuz Nur Sağman’ın şahsında bölgedeki Ahıskalılar adına Türkiye Cumhuriyetine teşekkürlerini iletirken bu temsiliyetin kendilerine verdiği güveni ve mutluluğu ifade etti.

Odesa başkonsolosluğumuzu temsilen törene katılan muavin konsolos Melih Demirtaş ise yaptığı konuşmada tüm Türkiye’nin Ahıskalı kardeşlerimizin acılarını paylaştığını, her zaman için kendileri ile beraber olduklarını vurgulayarak kardeşlerimizin yerel halk ile olan sıcak ilişkilerini görmenin kendilerini mutluğu ettiğini belirterek acıyı paylaşan Ukrayna ve yerel halka teşekkür etti.

Törenin ardından Ahıska Türkleri ile görüşmelerde bulunan Melih Demirtaş soydaşlarımızın durumu hakkında bilgiler aldı ve mevcut durumlarının daha da iyileştirilmesi için gayretlerinin devam edeceğini söyledi.
TUİD adına törene katılan bölgedeki işadamlarımızdan Ali Bulut ise geçmişteki acıların tekrarlanmaması için çocukların ve gençlerin eğitimlerinin yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekti, birlik ve beraberliğin önemini vurguladı. Önümüzdeki yıl sürgünün 70. yılı olması sebebi ile bu anma töreninin daha fazla katılım ve iletişim organlarının etkili kullanılması ile daha geniş kitlelerin sürgün acısından haberdar edilmesi için Türk işadamları olarak gerekli katkıda bulunacaklarını ifade etti.

Yıl 1944, 14 Kasım’ı 15 Kasım’a bağlayan gece. Stalin’in emri ile Kızıl ordu askerleri günlerdir kuşatmış oldukları, giriş çıkışları yasakladıkları Ahıska’nın 220 köyünü aynı anda birden basıp Türk köylülerini harman yerlerinde topladılar. “Buraya Almanlar gelecek, işgal edecekler, sizi daha güvenli yerlere götüreceğiz ve on gün içinde tekrar yurdunuza döneceksiniz” diyerek kandırdılar. Bu kasım ayı gecesinin ayazında evlerinden şahsi eşyalarını dahi almalarına izin verilmeden iki saat içerisinde kapalı, havasız yük ve hayvan tren vagonlarına doldurularak, gidecekleri yere kadar aşağı dahi inmemek koşulu ile önce Sibirya’ya sürüldüler. Oradan da Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yerleştirildiler. Sürgün ve sonrasındaki adaptasyon süresi içerisinde 30 binden fazla Ahıskalı hayatını kaybetti.

Bu sürgünün Stalin’in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştır. Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününde binlerce insan öldü.

Dünya’da bugün sayıları 450 bin civarında olduğu tahmin edilen vatansız Ahıska Türklerinden bu zorlu sürgünü yaşamış artık çok az sayıda kişi hayatta kaldı. Abuzer Tayfur, 6 hafta süren bu sürgün yolculuğunu yaşamış hayattaki az kişilerden biri idi. Geçtiğimiz yıllarda bir belgesel çekimi için anlattıkları çekilen acıların özeti gibi :
“Üç gün üç gece trenin teker seslerini, ara sıra içinden derin bir ah çekerek ağlayan annemin sesi, acıkınca ağlayan küçücük çocukların feryatlarını hatırlıyorum. Titreyen dizlerini ellerinin güçsüz hareketiyle durdurmak isteyen, üç dört oğlunu savaşa gönderen şimdi ise kendini ve etrafındaki çıldırmak üzere olan insanların halini düşünerek çocuk gibi haykıra haykıra ağlayan ihtiyarın acı sesi bu teker seslerini unutturuyordu. Hazar Denizi’ne yaklaştığımızda tren istasyonuna gelmeden durdu. Trenin kapılarını dışarıdan kilitlediler. Pencereleri ise tahta levhalarla kapattılar, ne olduğunu, nereye götürdüklerini hiç söylemeden. Bunun neden yapıldığı daha sonra ortaya çıktı. İnsanları diri diri Hazar Denizi’nin dibine gömeceklerdi.. İnsanlarla tıka basa dolu olan vagonlarda yaşlıları rahat nefes alabilmeleri için, vagondaki deliklerin yakınında oturtuyorlardı. … Tren Rusya’ya girerken soğuklar başlamıştı. Trenlerde yakacak bir şeyleri, üzerlerinde kalın giysileri olmayan insanlar, bu soğuklarda bir bir hayatlarını kaybediyorlardı. … önce çocuklar, sonra yaşlı kadın ve erkekler ölüyorlardı. Her istasyonda askerler ölen yakınlarının cenazelerin insanların ellerinden zorla alıyor ve Rusya’nın bembeyaz karla kaplı arazilerinde bırakıyorlardı. Bazıları ise cenazeleri halılara sararak duvara dayıyorlardı. Her durakta askerler vagonları didik didik arıyor ve buldukları cenazeleri zorla alarak izsiz çöllerde bırakıyorlardı. Sonra vagonlardaki ağır hastaları da ölmeden istasyonlarda kaderi ile baş başa bırakmaya başladılar…”

 

3 2 5 1 4


Viewing all articles
Browse latest Browse all 4

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue